T.C.
YARGITAY
ONDOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ

 

Esas: 2014/19481

Karar: 2015/2690

Tarih: 26.02.2015

 

KEFALET

 

Mahkemece, anılan bu hususlar gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı Ali Sözen arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin davalı tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalının 15.09.2008 tarihli ihtarname ile kefillikten çekildiğini davacıya bildirdiği, takibe konu alacağın davalının kefillikten çekildiğine dair ihtardan sonra kullandırılan krediden doğduğu, davalı kefilin takip konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefilin tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefalet sona ermez. Bu şekildeki bir bildirim akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz Öte yandan davacı bankanın sözleşmenin limit artırma bölümüne yeni bir kişinin kefaletini alması, davalının kefaletten vazgeçme yönündeki bildiriminin davacı banka tarafından kabul edildiği şeklinde de yorumlanamaz. Mahkemece, anılan bu hususlar gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.